TR I ENG

 
 
   

HOME PAGE    MANSION    ROOMS    ALBUM    MARDIN   CONTACT

 
 
 
 

Mardin

 

Mardin Adı Nasıl Doğdu?

 

Mardin Tarihi

 

Tarihi Mekanlar

 

 
 

Tarihi Mekanlar

Gırnavaz
Nusaybin’in 4 km. kuzeyinde, Habur Nehri kollarından biri olan Çağ Deresi’nin doğusunda takriben 300 m. çapında ve 24 m. yüksekliğinde, höyük karakterinde bir yerleşim yeridir. Gırnavaz’ın MÖ. 4. binden MÖ.7. yüzyıla kadar sürekli yerleşim yeri olarak kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır. Kazılar sonucu ortaya çıkarılan mezarlarda paha biçilmez metal silahlar, süs eşyaları, vazolar, kandiller, mühürler ve tabletlere rastlanılmıştır.

Mardin Müzesi 
Mardin Müzesinde, Eski Tunç, Orta Tunç, Geç Tunç, İlk Demir Çağı, Assur, Urartu, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı devirlerine ait seramikler, damga ve silindir mühürler, sikkeler, kandiller, figürinler, gözyaşı şişeleri, takılar ve vazolar sergilenmektedir.

Dara Ören Yeri 
Mardin’in 30 km. güneydoğusunda bulunan Oğuz köyünde yer almaktadır. Eski Mezopotamya'nın en önemli kentlerinden birisi olan Dara, bugün küçük bir köy yerleşmesi haline gelmiştir
Kaya içine oyulan yapılardan oluşan Dara kenti, çevresi ile birlikte geniş bir alana yayılmakta olup, kentin doğusunda yer alan kaya mezarları Kuruçay'a kadar uzanmaktadır. Çevresi 4 km’lik bir surla korunan kentin güney ve kuzeye açılan iki kapısı bulunmaktadır. İç kale, kentin kuzeyinde ve 50 m. yüksekliğindeki tepenin üst düzlüğüne kurulmuştur. Kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları halen görülebilmektedir. Köyün kuzeyinde, güneye doğru inen kayalar oyularak görkemli bir su bendi inşa edilmiş olup, bentte bugün bile su bulunmaktadır. Ayrıca köyün etrafında tarihleri Geç Roma dönemine kadar giden mağara evlere rastlanmaktadır.


Şehidiye Camii ve Medresesi
Şehidiye Mahallesi’ndedir. Katip Ferdi, bu yapının Sultan Melik Nasruddin Artuk Aslan tarafından 1201-1239 yaptırılıp kendisinin de buraya gömüldüğünü bildirmektedir. Araştırmacılar, medreseyi genellikle 13. yüzyıl başına tarihlendirmektedir. Her iki durumda da medrese 13. yüzyılın ilk yarısında kurulmuş olmalıdır. 1916 yılında camiye bu gün ayakta duran minaresi ilave edilmiştir.
Zinciriye Medresesi 
1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmıştır. “Sultan İsa Medresesi” adı ile de tanınır. Timur ve ordusuyla mücadele etmiş olan Melik İsa bir süre bu medresede hapsedilmiştir.
Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleriyle dikkat çeken medrese iki avlulu ve iki katlı olup, avluların dışında kalan mekânlar iyice yayılmıştır. Medresede Sultan İsa Türbesi ve birçok eski kitabe mevcuttur. Medrese aynı zamanda rasathane olarak kullanılması dolayısıyla yüksekte kurulmuştur. Bu yapı, geçmişte müze olarak da kullanılmıştır.

Kasımiye Medresesi 
Mardin kentinin güneybatısındaki tepelerin altında yer alan yapının inşasında düzgün kesme taş kullanılmıştır. Yapının mimari tarzından, Artuklu devrinde yapımına başlandığı ve Akkoyunlular döneminde tamamlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Plan özellikleri, taş işçiliği ve süsleme motifleri, devir özelliklerine uygun olmasa da, bu anıtsal yapının Mardin’deki Artuklu devrinin son eserlerinden birisi olduğunu söylemek mümkündür.
İki teras üzerine iki katlı olarak inşa edilmiş medrese, cami ve türbe ile birlikte külliye şeklindedir.

Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi 
1860 yılında yaptırılan kilise, akustik bir ses düzenine sahiptir. Kilisede, patriğin oturma yeri ve vaaz yeri ahşap el işçiliği ile süslenmiş olup, zarif bir görünüm sergilemektedir. 
Patrikhane, 1895 yılında inşa ettirilmiştir. 1988 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilen Patrikhane, restore edilerek 1995 yılından itibaren müze olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Deyrülzeferan Manastırı 
Mardin ilinin 3 km. doğusunda bulunmaktadır. Yukarı Mezopotamya’nın tarihi yapıtlarından ve en tanınmış olanlarından biridir. Süryani Kadim cemaatinin dini merkezidir. Manastır, 4. yüzyılda kurulmuştur. O dönemden kalma mozaikler bugün de görülebilmektedir. Çeşitli devirlere ait üç ibadethane mevcuttur. Canlı bir tarih görünümünde olan manastırın en büyük özelliklerinden biri de içinde 52 Süryani Patriğinin mezarlarının bulunmasıdır.

Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi 
5. yüzyılda yapılmıştır. Şar Mahallesi’ndedir. Kilise üç giriş kapısı, ince taş işçiliğine sahip mihrapları, dört yüz yıllık ahşap mihrap kapıları, 1500 yıllık kökboyası baskılı perdeleri, geniş avlusu içinde çan kulesi evi ve adeta dantel gibi işlenmiş taş oymacılığı örneklerinin yer aldığı divan ile dikkat çekmektedir. 1170 yılında kırk şehitlere ait kemikler bu kiliseye getirilmiştir. Bugün Mardin Metropolitlik Kilisesi’dir.


İzozoel Kilisesi 
Midyat’ın Altıntaş (Keferze) köyünde bulunan bu kilise, köyün kuzeyindeki en yüksek noktaya yerleşmiştir. Kilisenin görkemli konumunu vurgulayan çan kulesi Midyat’taki taş işçiliği ve işlemeciliğinin en güzel örneklerinden birisidir.
Bir inanışa göre, bu kilise Mor Gabriel Manastırının mimarı Şufnayn’ın oğulları mimar Theodosius ve Theodore tarafından 6. yüzyıl başlarında inşa edilmiştir. Ancak bu kilisenin Turabdin’in parlak dönemlerini yaşadığı 8.yüzyılda yapıldığı da iddia edilmektedir.

Deyrulumur (Mor Gabriel) Manastırı 
Midyat ilçesinin 18 km. doğusunda bulunmaktadır. Süryani Kadim cemaatinin ünlü ve büyük yapıtlarından olan manastır, yüksekçe bir tepede yapılmıştır. Manastırın temelleri 397 yılında atılmış ve kısa sürede tamamlanmıştır. Değişik tarihlerde içinde ve dışında ekler yapılmıştır.

Mardin Kalesi 
10. yüzyılda Hamdaniler tarafından inşa edilen kale, 1 km. uzunluğunda, 30-150 m. genişliğindedir. Çeşitli zamanlarda Mardin’e uğrayan gezginlerin verdikleri bilgilerden kalede çok sayıda yapı olduğu anlaşılmaktadır. Mardin'e hâkim bir manzaraya sahip kalenin bir başka özelliği de, doğal kaya üzerine çok az eklentilerle müstahkem bir hale getirilmiş olmasıdır.
Kayseriyye (Bezestan)
Ulu Cami’nin kuzeyinde, çarşı içindedir. Yapının büyük bir bölümü yıkılmıştır. Dıştaki dükkânların kimileri günümüzde de kullanılmaktadır. Yapının, Mardin Ulu Cami’nin vakfı olduğu ileri sürülmektedir. Kasım Padişah Medresesi vakfı arasında adının Kayseriyye olarak geçmesine dayanılarak 1487-1502 yılları arasında yapıldığı sanılmaktadır.

Revaklı Çarşı 
Reyhaniye Camii’nin batısındadır. Tarihlendirilmesi yapılmayan Revaklı Çarşı, bir yolun iki yanında yer alan revaklar ile arkalarındaki beşik tonozlu dükkânlardan oluşmaktadır.

Firdevs Köşkü 
Nusaybin’e giden yolda Vali Konağı yanındadır. Ana eyvandaki yazıta göre yapı Artuklu Melik Salih (1312-1363) dönemine tarihlenmektedir. Günümüzde kimi bölümleri kapalı olan köşk Mardin ev mimarisinin gelişmiş ve büyük ölçüde uygulanmış örneğidir.

Ulu Cami (Cami-i Kebir) 
Mardin’deki camilerin en eskisidir. Altı paye üzerine oturan kubbe bütün mekâna hâkimdir. Çapraz tonozlu revaklardan yalnız kuzeyde beş bölüm kalmış, diğerleri kaybolmuştur. Burada revaklar arasında küçük bir eyvan dikkati çeker.
Minaresi, Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İlgazi zamanında inşa edilmiştir (1176). Mardin’in en önemli ibadet merkezlerinden biri olan Ulu Cami, devasa yapısıyla tarihin ihtişamını günümüze taşımaktadır.

Sıttı Radviyye (Hatuniye) Medresesi 
1177 yılında Kutubeddin İlgazi’nin annesi tarafından Sıtraziye Camii ile aynı tarihte inşa ettirilen Hatuniye Medresesi, iki eyvanlı ve revaklı avlulu, iki katlı bir yapıdır. Ana eyvanın yanında, içi rölyef bezemeli tromplu kubbesi ile türbe yer alır.
Cami içinde Hz. Muhammed’e ait olduğu kabul edilen ayak izi mevcuttur. Lahitler bu yöredeki Artuklu eserlerinin en önemlilerinden biri olan bu medreseyi ayrıcalıklı bir konuma sokar.

Reyhaniye Camii 
Çarşı içinde, Ulu Cami ile Şehidiye Medresesi arasındadır. Yazıtlarının 19. yüzyıldan olmasına rağmen 1540 tarihli vakıf kayıtlarında adı geçmektedir. Reyhaniye Camii’nin 15. yüzyıl sonunda ya da 16. yüzyıl başlarında yapıldığı, 19. yüzyılda da onarıldığı tahmin edilmektedir. Ana mekan, yörede çokça rastlanan mihrap önü kubbeli yapıların gelişmiş bir örneğidir. Kare kaideli, sekizgen gövdeli minarenin şerefeden sonrası silindirik biçim alır ve sivri külahla son bulur.

 

 
 
 

 

Tüm hakları saklıdır.2011.Dara Konağı

Tasarım : FOV AJANS